Sporcu Milletiz Vesselam

97,50 TL
130,00 TL
%25
Aynı Gün Kargo
Stoktan Teslim
Kategori
Yazar
Sayfa
240
Ebat
13 x 19,5 cm
ISBN
978-605-5794-54-5
Kapak Resmi
Mustafa Delioğlu
İlk Baskı
Temmuz 2012
Son Baskı
Mart 2023
* 9,15 TL den başlayan taksitlerle!
Aziz Nesin, bu kez yeşil sahaların ve er meydanının tozunu attırıyor. Sporcu Milletiz Vesselam, Aziz Nesin’in futbol ve güreş yazılarını ilk kez kitap olarak okurla buluşturuyor. 1963-64 yıllarında futbol maçlarına giderek izlenimlerini Akşam gazetesinde Futbolcuyuz Futbolcu başlıklı köşesinden aktaran Nesin, elbette spor muhabirliğiyle kalmıyor. Basın tribününden değil halkla birlikte izlediği maçlar üzerinden yazdıkları, sıradan futbol yazıları olmaktan çıkıp futbolu, oyuncuları, taraftarı ve toplumu eleştiren, alaycı ve eğlenceli yazılara dönüşüyor. Nesin’in sonradan bir özdeyiş haline gelen Ne Sağcıyız Ne Solcu, Futbolcuyuz Futbolcu! altbaşlığıyla çıkardığı Zübük gazetesinden seçilmiş yazılarını, futbolla ilgili anılarıyla öykülerini de kitabın Futbolcuyuz Futbolcu bölümünde bulacaksınız. Futbol curcunasına keskin eleştiri okları yönelten Nesin için güreşin yeri ayrı. Gençliğinde mindere çıkmış olan yazar, gazeteci olarak birkaç kez katıldığı Kırkpınar güreşlerini coşku ve hayranlıkla, tabii ki aksaklıklarını da ortaya koyarak ele alıyor. Yine Akşam’da, 1959 ve 1964’te yayımlanmış yazılar, sporun yanında sosyal ve siyasal gözlem, eleştiri ve göndermelerle dolu. Nesin’in, bireysel mücadele sporları içinde en soylusu, en yiğitçesi dediği yağlı güreş üzerine yazdığı Kırkpınar yazılarıyla, güreşle ilgili anıları ve öyküleri Buyrun Er Meydanına başlıklı bölümde yer alıyor. Sporcu Milletiz Vesselam’da Aziz Nesin’in spora geniş bir çerçeveden bakan, keyifli ve şaşırtıcı saptamalarla dolu yorumlarını, anı ve öykülerini okuyacaksınız.
Bu ürünün fiyat bilgisi, resim, ürün açıklamalarında ve diğer konularda yetersiz gördüğünüz noktaları öneri formunu kullanarak tarafımıza iletebilirsiniz.
Görüş ve önerileriniz için teşekkür ederiz.

(20 Aralık 1915, Heybeliada, İstanbul ● 6 Temmuz 1995, Çeşme, İzmir)

Gülmece edebiyatımızın doruğuna çıkmış yazarımızdır. Çağının sorunları karşısında etkin bir aydın tavrı göstermiştir. Toplumsal düzendeki çarpıklıkları ve çelişkileri büyük bir ustalıkla anlatmış, çağdaş Türk gülmece edebiyatının dünya ölçüsünde temsilcisi olmuştur. Asıl adı Mehmet Nusret’tir.

İki yıl İstanbul’da Darüşşafaka Lisesi’nde okuduktan sonra 1935’te Kuleli Askerî Lisesi’ni, 1937’de Kara Harp Okulu’nu, 1939’da da Askerî Fen Okulu’nu bitirdi. Üsteğmenliği sırasında "görev ve yetkisini kötüye kullanmak” suçlamasıyla ordudan çıkarıldı (1944). Bir süre bakkallık yaptıktan sonra 1945’te gazeteciliğe başladı. Yedigün, Karagöz ve Tan’da çalıştı. Cumartesi adlı bir magazin dergisi çıkardı. 1946’da Sabahattin Ali’yle birlikte Markopaşa adlı mizah gazetesini yayımlamaya başladı. Türkiye’ye Truman Doktrini kapsamında yapılan Amerikan yardımını eleştiren, yayımlanmamış Nereye Gidiyoruz? adlı broşürü yüzünden 1947’de on ay ağır hapis ve üç ay on gün Bursa’da "emniyet-i umumiye nezareti” altında bulundurulma cezasına çarptırıldı. Ertesi yıl yayımlanan Azizname adlı kitabından dolayı gene tutuklandı. Dört ay tutuklu olarak yargılandıktan sonra aklandı. 1950’de G. Politzer’in Marksist Felsefe Dersleri adlı kitabının önsözünün bir bölümünü çevirtip Yeni Baştan dergisinde yayımladığı için bir yıl dört ay hapis ve ceza süresince de İstanbul’da "emniyet-i umumiye nezareti” ne mahkûm edildi. Hapisten çıktıktan sonra kitapçı dükkânı, daha sonra da bir fotoğraf stüdyosu açtı. 1954’te Akbaba dergisinde takma adlarla mizah öyküleri yazmaya başladı. Edebiyat yaşamı boyunca yüzü aşkın takma ad kullandı. 6-7 Eylül 1955’te İstanbul’da gayrimüslimlerin ev ve dükkânlarının yağmalanmasıyla sonuçlanan olayların ardından, başka solcu arkadaşlarıyla birlikte tutuklandı. Altı ay sonra salıverildi. 1956’da Bordighera’da (İtalya) düzenlenen uluslararası mizah yarışmasında "Kazan Töreni” adlı öyküsüyle birincilik (Altın Palmiye) ödülünü alması, yaşamında bir dönüm noktası oldu. Yazdıklarını kendi adıyla yayımlamaya başladı. 1957’de Kemal Tahir’le birlikte Düşün Yayınevi’ni kurdu. 1958’de yayınevinin yönetimini tek başına üstlendi ve bu uğraşı 1969’a kadar sürdürdü. Yeni Gazete, Akşam, Tanin, Öncü, Yeni Tanin ve Ustura adlı haftalık mizah ekini hazırladığı Günaydın gazetelerinde günlük köşe yazıları yazdı. 1961’de bir yazısı nedeniyle dört ay tutuklu kaldı.

1972’de Çatalca’da kimsesiz çocukları okutmayı amaç edinen Nesin Vakfı’nı kurdu ve kitaplarının bütün gelirini bu vakfa bağışladı. 1976-85 arasında her yılın edebiyat ürünleri arasından yaptığı seçmeleri ve değerlendirmeleri içeren Nesin Vakfı Edebiyat Yıllığı’nı çıkardı. 1975’te Türkiye Yazarlar Sendikası başkanlığına seçildi. Bu görevini 1989’a kadar sürdürdü. 1984’te askeri yönetime karşı Aydınlar Dilekçesi’nin hazırlanmasına öncülük etti. Bu nedenle yargılanıp aklandı. Sonraki yıllarda toplumsal eylemlere ağırlık verdi. 1993’te Aydınlık gazetesinde köşe yazıları yazmaya başladı. Salman Rushdie’nin The Satanic Verses (1988, Şeytan Ayetleri) adlı yapıtını Türkçede yayımlayacağını açıklaması nedeniyle İslamcı çevrelerin şiddetli eleştirilerine hedef oldu. 2 Temmuz 1993’te, Sivas’taki Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında şeriat isteyen bir toplulukça çıkartılan ve 37 kişinin yaşamını yitirdiği Madımak Oteli yangınından sağ kurtuldu.

Yapıtlarında Türkiye toplumunun genel bir görünümünü veren Aziz Nesin, halk edebiyatının anlatı öğelerinden de yararlandı. Yer yer masal teması aracılığıyla günlük olayları, toplumsal bozuklukları eleştirel ve yergici bir yaklaşımla yansıttı. Meddah geleneğinin anlatım olanaklarını da kullanarak çağdaş anlamda bir gülmece öyküsü geliştirdi. Konularını günlük yaşamdan seçti. Geniş halk kesimlerinin sorunlarını dile getirirken, toplumsal değişim sürecindeki insanın konumunu da ustalıkla yansıttı.

Mizah yazarlığının yanı sıra şiir, oyun, deneme, inceleme, anı, köşe yazısı gibi türlerde de ürünler veren Aziz Nesin, başlattığı ya da içinde yer aldığı çok sayıda toplumsal etkinlikle de yaşadığı sürede ülkesinin önde gelen aydın kişiliklerinden biri oldu.

Türk ulusal gülmece geleneğini çağdaş bir bileşime ulaştıran Aziz Nesin’e 1956 ve 1957’de İtalya’da Altın Palmiye, 1966’da Bulgaristan’da Altın Kirpi ve 1977’de Hitar Petar; 1969’da SSCB’de Altın Krokodil, 1975’te Asya Afrika Yazarlar Birliği’nin Lotus Edebiyat Ödülü, 1990’da Rusya’da Tolstoy Ödülü, 1991’de Fransa Şövalyelik Nişanı, 1994’te Amerikan Basın Özgürlüğü Ödülü, 1995’te Hiroşima Vakfı Ödülünün de aralarında olduğu çok sayıda ulusal ve uluslararası ödül verildi.

Sporcu Milletiz Vesselam Aziz Nesin, bu kez yeşil sahaların ve er meydanının tozunu attırıyor. Sporcu Milletiz Vesselam, Aziz Nesin’in futbol ve güreş yazılarını ilk kez kitap olarak okurla buluşturuyor. 1963-64 yıllarında futbol maçlarına giderek izlenimlerini Akşam gazetesinde Futbolcuyuz Futbolcu başlıklı köşesinden aktaran Nesin, elbette spor muhabirliğiyle kalmıyor. Basın tribününden değil halkla birlikte izlediği maçlar üzerinden yazdıkları, sıradan futbol yazıları olmaktan çıkıp futbolu, oyuncuları, taraftarı ve toplumu eleştiren, alaycı ve eğlenceli yazılara dönüşüyor. Nesin’in sonradan bir özdeyiş haline 168
Sporcu Milletiz Vesselam

Tavsiye Et

*
*
*
IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.